Natanz Nükleer Tesisi’nde Radyasyon ve Kimyasal Sızıntı Kontrol Altına Alındı
İran yönetimi, Fordo ve İsfahan’daki nükleer tesislerde sınırlı hasar olduğunu açıkladıktan sonra Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), Natanz Nükleer Tesisi’nde radyasyon ve kimyasal sızıntı yaşandığını duyurdu. Ancak, bu sızıntının gerekli önlemlerle kontrol altına alınabilecek seviyede olduğu belirtildi.
Nükleer Sızıntı Nedir?
Nükleer sızıntı, bir nükleer tesis ya da nükleer madde içeren bir cihazdan radyasyonun kontrolsüz şekilde çevreye yayılmasıdır. Bu tür olaylar ciddi sonuçlar doğurabilir ve hem kısa vadeli hem de uzun vadeli etkiler yaratabilir.
Nükleer Sızıntının Etkileri
İnsan Sağlığı
Akut radyasyon sendromu (ARS), yüksek dozda radyasyona maruz kalan kişilerde bulantı, kusma, deri yanıkları ve sinir sistemi hasarı gibi semptomlara neden olabilir. Aşırı radyasyon maruziyeti ölüme bile yol açabilir. Lösemi, tiroid kanseri gibi hastalıkların görülme olasılığı artabilir. DNA mutasyonları gelecek nesillerde sağlık sorunlarına neden olabilir. Radyasyon, doğurganlık kaybı ve doğum kusurlarına da sebep olabilir.
Çevresel Etkiler
Radyoaktif maddeler toprağa ve yeraltı sularına karışarak ekosistemi tehdit edebilir. Tarım ürünleri kirlenebilir, hayvanlar hastalanabilir veya ölebilir. Radyoaktif maddeler besin zinciri ile insanlara tehlike oluşturabilir.
Tarihî Örnekler
1986 yılında Ukrayna’da meydana gelen Çernobil faciasında büyük miktarda radyoaktif madde atmosfere yayılarak binlerce insanın hayatını kaybetmesine neden oldu. Japonya’da 2011 yılında yaşanan Fukuşima depremi ve tsunami sonrası meydana gelen sızıntı, Pasifik Okyanusu’na büyük miktarda radyoaktif suyun karışmasına sebep oldu.